Sivil Toplum Kuruluşlarımızın Değerli Temsilcileri,
Saygıdeğer Vatandaşlarımız,
Sevgili Mesai Arkadaşlarım,
Kıymetli Basın Mensupları,

Bugün istisnai bir dönemde istisnai işlere imza atmış büyük bir insanı, Atamızı anmak için biraraya gelmiş bulunuyoruz.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk

24 Yaşında Şam’da 5. Orduda
25 Yaşında Selanik’te 3. Ordu’da
28 Yaşında Hareket Ordusu ile İstanbul’da
29 Yaşında Picardie Manevralarında,
30 Yaşında Trablusgarp’da
31 Yaşında Balkan Savaşlarında
32 Yaşında Edirne’de
33 Yaşında Ataşemiliter olarak Sofya’da
34 Yaşında Tümen Komutanı olarak Çanakkale’de
35 Yaşında Kolordu Komutanı olarak Diyarbakır’da
36 ve 37 yaşında Suriye ve Filistin cephelerinde Ordu ve Ordular Grubu komutanlıklarında,

38 Yaşında Anadolu’da başlattığı Kurtuluş Savaşı ile bir milletin başında yer almış çok özel ve büyük bir liderdir.

Bugün, Cumhuriyetimizin kurucusu, bir asır önce milletimize yeni bir ufuk açan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, aramızdan ayrılışının 85. yılında geride bıraktığı eserleriyle büyük bir özlem, sevgi ve saygıyla anmak üzere toplanmış bulunuyoruz.

Atatürk’ün 57 yıllık hayatını, mücadelesini ve özellikle bu yıl 100.cü yaşını kutladığımız Cumhuriyetimize, bizlere kazandırdıklarını bir kez daha idrak etmemiz açısından bugünün önemi büyük.

Atatürk'ün vefatının hemen ardından dünya liderleri tarafından yapılan tüm açıklamaların ortak noktası, O'nun dünya üzerinde yetişmiş çok nadir bir dahi oluşu ve büyük devlet adamlığı olmuştur.
Yenilikçi ve ileriyi görebilen özellikleri yanında büyük bir komutan olan Atatürk hayatının son anına kadar ülkesine hizmet etmiştir.

Değerli Vatandaşlarımız, Kıymetli Basın Mensupları,
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere gösterdiği yolu kabul etmek ve bu doğrultuda çalışmak, ona karşı duyduğumuz saygının ve sevginin en büyük göstergesi olacaktır. Cumhuriyetimizi layık olduğu biçimde her daim daha da ileriye taşımak bu vatanın evlatları olarak en kutsal vazifelerimizden biridir. Biliyorum ki her birimiz, bize verilen emanete en layık biçimde sahip çıkacak yürekliliğe ve bağlılığa sahibiz.
Bugün gerek Avrupa’da gerekse Orta Doğu’da süregelen çatışmalar ile ülkemizin muhatap olduğu sınamalar karşısında, Atatürk’ün önderliğinde atalarımızın vermiş olduğu bağımsızlık mücadelesinin sonucunda kazandıklarımıza daha da sıkı sıkıya sahip çıkmamız gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Bu günlerde bu vazifeyi her birimiz bulunduğumuz yerlerde kendi sorumluluk alanımızda var gücümüzle sürdürmeliyiz.

Ülkemiz bölgesinde ve ötesinde Atatürk’ün “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesiyle hareket eden uluslararası camianın önemli bir üyesi konumundadır ve gerçekleştirdiği atılımlarla pozisyonunu bu doğrultuda pekiştirmeye güçlü biçimde devam etmektedir.
Atatürk’ün gösterdiği yolda başımız dik ilerlemek boynumuzun borcudur. Bizler Önderimizin hedeflediği şekilde ve “Bağımsızlık, benim karakterimdir” ülküsüyle güçlü bir Türkiye için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle Gazi Mustafa Kemal Atatürk ebediyete intikalinin 85. yıldönümünde ve silah arkadaşlarını bir kez daha rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Aziz Ruhları şad olsun.